ANASAYFA BİYOGRAFİ KİTAPLAR YAZILAR BİLDİRİLER RÖPORTAJLAR KÜTÜPHANE İLETİŞİM
        Detaylı Arama

Facebook'ta Paylaş

'Onurlu AB Üyeliği' Tezinin Kritiği: XI
Durmuş Hocaoğlu

Yeniçağ Gazetesi / 11.11.2005
Avrupa Birliği'ne onurlu giriş tezini savunan akademisyen bir siyasi liderin görmezlikten gelemeyeceği fevkalade mühim bir konu, Ermeni mes'elesinden önce Sübsidiarite prensibinin reddidir; zira, Subsidiarite'yi reddetmeyen bir tezin Ermeni mes'elesini reddetmesi bahse konu olamaz; mes'ele bu denli ehemm; niçin?
 
Zira, Sübsidiarite demek, bir ulus-devletin hükümranlığının hariçte ulus-üstü bir otorite, bir "süprem otorite", dahilde ise "mahalli otoriteler" ile paylaşılması demektir. Gerçek bir devletin, ama betahsis bir milli devletin devlet olmaklığının temel ve tartışılamaz, tartışılması teklif dahi edilemez şartı ise, hiç ama hiç kukusuz, hiç ama hiç şeksiz şüphesiz, hariçte eşitlik, dahilde ise tekelciliktir. Yani daha açıkçası, bir gerçek devlet tam hükümran (sovereign) bir güçtür ve otoritesini başka bir merci' ile paylaşmaz, vazgeçmez, devir ve feragat etmez. Bu şarttan sarfı nazar eden bir devlet "yarı-hükümran", veya diğer bir tabirle, "tabi" bir devlettir.
 
İmdi; Subsidiarite, Türkçe'ye, asıl teknik manasını vermekten uzak ve hatta daha da fazlası, katleden bir şekilde ve muhtemelen de bilinçli bir amaçla, yanlış bir tercüme ile ithal edilmiştir. Dilimize "ikame prensibi", "yetki ikamesi prensibi", "hizmette yerellik prensibi", "hizmette halka yakınlık prensibi", veya "yerinden yönetim prensibi" şeklinde aktarılan bu terim, bu haliyle sadece, belediyecilik hizmetlerinin daha kolaylaştırılmasını ve daha etkinleştirilmesini sağlayacak birtakım yeni administratif düzenlemeler manzumesi şeklinde takdim edilmekte ve birçok yazar ve bilim adamı hususen bu nokta üzerinde durmaktadır.[1] Vakıa onun böyle bir fonksiyonu da yok değildir. Ancak, konumuz bakımından arzetmekte olduğu ehemmiyet, "belediyecilik" gibi ikinci sınıf bir mevzu olmanın çok ötesinde olup, eas itibariyle, merkezi idarenin gevşetilmesi, dağıtılması ve yerine adem-i merkeziyetçiliğin ikame edilmesidir[2].
 
Bu noktada, konuya biraz daha açıklık getirebilmek maksadıyla, bundan önce yine Yeniçağ'da müteaddit kereler dolaylı ve bir defasında da hassaten peşpeşe üç yazı ile doğrudan ele almış olduğumuz[3] işbu Sübsidiarite mes'elesini, önceki yazılarımızdan ihtisar ederek çok kısaca derhatır eyleyelim: Subsidiarite'nin asıl kökeni, Katolik kilisesidir; Chantal Millon-Delsol gibi yazarlara nazaran, derin kökleri Grekler'e kadar uzanan bu kavram, Johannes Althusius'un onyedinci asırda onu federal devlet sistemlerinin önemli bir kavramı haline getirmesinden sonra, Montesquieu, Locke, Tocqueville, Lincoln ve Proudhon üzerine de büyük ölçüde te'sir ederek günümüze kadar ulaşmış olup[4], bilhassa Avrupa Birliği sürecinde, daha fazla bir ehemmiyet kazanmış durumdadır.[5]. Bu hususi ehemmiyetin asli sebebi ise, temel felsefesi, bünyesine almış ve alacak olduğu ulus-devletleri zaman içerisinde asimile ederek federal veya konfederal bir devlete dönüşmeyi amaçlayan milletler-üstü küresel bir kuruluş olmak olan AB'nin, bu gayeye vasıl olabilmesi için önündeki en güçlü engel olan merkezi otoriteye sahip, bir ve bütün ulus-devletlerin "Ayır-Buyur" ("Devide et Empire") kuralı muktezasınca, mümkün olduğu kadar ufalanmasında taşımakta olduğu belirleyici roldür. Yani, Sübsidiarite, neticeten, hükümran devletin mutlak hükümranlığının elinden alınması demektir ki bu da "egemenlik (hükümranlık) devri ve paylaşımı"ndan başkası değildir. 
 
Şu halde, bu mes'eleye birincil derecede ehemmiyet atfetmeyen siyasi bir hareketen hükümranlık devri ve paylaşımını da birincil dercede ehemmiyet atfetmediği veya etse de kıymetten mahrum olacağı da kendiliğinden zahir olacaktır.
 
 
[1] Mesela, bkz.: Dr. Ahmet Uçar., "Belediye Hizmetlerinin Etkinliği Açısından Hizmette Yerellik (Subsidiarite) lkesi İle Yönetişim (Governance) Kavram Üzerine Bir İnceleme"., Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi., Yıl: 2004, Cilt: 2, Sayı:1, s.97-107;
 
[2] Mesela, bkz.: Pranab Bardhan., "Decentralization of Governance and Development"., The Journal of Economic Perspectives, Vol. 16, No. 4. (Autumn, 2002), pp. 185-205;
 
[3] 1: Tehlikeli Kavramlar: I: "Merkezi Hükumet" (06.01.2004); 2: Tehlikeli Kavramlar: II: "Subsidiarite"-1 (09.01.2004); 3: Tehlikeli Kavramlar: III: "Subsidiarite"-2 (10.01.2004);
 
[4] Bkz.: Paolo G. Carozza., "Subsidiarity as a Structural Principle of International Human Rights Law"., American Journal of International Law., Vol.: 97, Jan. 2003, No: 1., pp.40-41;
 
[5] Damien J. Neven., "Regulatory Reform in the European Community"., The American Economic Review., ISSN: 00028282., Vol. 82, No. 2., May 1992., pp.98-103
Yazıyı PDF dosyası olarak indirmek için tıklayınız. [ Boyutu: 173,56 KB ]
BU DİZİDEKİ YAZILAR
'Onurlu AB Üyeliği' Tezinin Kritiği: I
'Onurlu AB Üyeliği' Tezinin Kritiği: II
'Onurlu AB Üyeliği' Tezinin Kritiği: III
'Onurlu AB Üyeliği' Tezinin Kritiği: IV
'Onurlu AB Üyeliği' Tezinin Kritiği: V
'Onurlu AB Üyeliği' Tezinin Kritiği: VI
'Onurlu AB Üyeliği' Tezinin Kritiği: VII
'Onurlu AB Üyeliği' Tezinin Kritiği: VIII
'Onurlu AB Üyeliği' Tezinin Kritiği: IX
'Onurlu AB Üyeliği' Tezinin Kritiği: X
'Onurlu AB Üyeliği' Tezinin Kritiği: XI
'Onurlu AB Üyeliği' Tezinin Kritiği: XII
'Onurlu AB Üyeliği' Tezinin Kritiği: XIII
'Onurlu AB Üyeliği' Tezinin Kritiği: XIV
'Onurlu AB Üyeliği' Tezinin Kritiği: XV
'Onurlu AB Üyeliği' Tezinin Kritiği: Netice-i Kelam-I
'Onurlu AB Üyeliği' Tezinin Kritiği: Netice-i Kelam-II




Copyright ©2006-2024, Durmuş Hocaoğlu

Sitede yayınlanmakta olan yazılar kaynak göstermek şartıyla kullanılabilir.

Anasayfa  |  Biyografi  |  Kitaplar  |  Yazılar
Bildiriler  |  Röportajlar  |  İletişim