ANASAYFA BİYOGRAFİ KİTAPLAR YAZILAR BİLDİRİLER RÖPORTAJLAR KÜTÜPHANE İLETİŞİM
        Detaylı Arama

Facebook'ta Paylaş

İspanikler ve Amerikan Mülkünün Tapusu
Durmuş Hocaoğlu

Yeniçağ Gazetesi / 19.05.2006
Evet; artık Amerika'nın bir İspanik Mes'elesi var, veya başka bir deyişle, Amerika'nın da bir etnik mes'elesi var. Hayırlı olsun, hayırlara vesile olsun. Bu, Amerika için gerçekten yeni bir vazıyet demektir; yeni, çünkü, Amerika, vakıa O'Sullivan'ın ifade ettiği gibi kökenlerini birçok diğer milletten almıştır, yani bir etnik halitadır, ancak, Huntington'un 'lüzumuna binaen' vurgu ile belirtmiş olduğu gibi, 17nci ve 18nci asırlarda ağırlıklı olarak Beyaz, Britanyalı (Anglo-Sakson) ve Protestan olan kitle tarafından te'sis edilmiş ve bu kitlenin değerleri, müesseseleri ve kültürü, Birleşik Devletler'in temellendirilmesini ve müteakip asırlardaki gelişmesini te'min etmiştir.[1] Yani, O'nun daha sonra "Biz Kimiz" isimli kitabına kapak konusu olan bu sorunun cevabı belli olmaktadır: Biz, yani "Amerikalı", Beyaz (White: W), Britanyalı (Anglo-Sakson: AS) ve Protestan'dır (P); diğer bir ifadeyle, Amerika'yı Amerika yapan asıl kitle, "Amerika'nın omurgası", tek bir kökenden gelmektedir: "WASP". WASP, diğer etnik kökenden gelenlere göre hem sayıca üstündür, hem kültürel; öyle ki onları eriterek dönüştürmekte ve "Amerikalı" yapmakta, yani WASP'laştırmaktadır. İşte şimdi İspanikler'in yaratmaya başladığı de facto durumun örneksizliği, yeniliği buradadır: WASP dışındaki bir etnik kökenden gelen ve WASP'lılaştırılamayan büyük bir kitle, "biz de varız" demektedir; bu, bilinçli ve git-gide bilinç seviyesi yükselen bir direniştir. Buradaki "Biz", "Siz"den -– yani WASP'dan - olmayı, WASP'ın içinde erimeyi reddeden, "WASP değiliz, olmayacağız da; dilimiz ayrı, kültürümüz ayrı, tarihimiz ayrı" diyen, Mülk'ün tapusundan pay isteyen farklı bir cemiyet, cemiyet içinde cemiyet demektir. Artık aynı memleket dahilinde iki ayrı "halk" oluşmaktadır; hatta oluşmuştur bile.
 
Şu hale göre, Amerika'nın etnik mes'elesi kesinleşmiştir diyebiliriz: Burada kullanmış olduğumuz "halk" kelimesi teknik bir terim olarak "ahali", yani "coğrafi halk" anlamında değil de kendisini ötekinden farklı gören bir irade, yani "siyasi halk" anlamında olduğuna binaen, iki ayrı halk demek, iki ayrı siyasi irade, iki ayrı gelecek vizyonu, iki ayrı gelecek tasavvuru, birbiriyle kesişen iki ayrı yol demektir. Bu vazıyete göre, yine Huntington'ın ifadesiyle, asimile edilememeleri durumunda, İspanikler, Birleşik Devletler'i, iki dilli, iki kültürlü bölünmüş bir ülkeye dönüştüreceklerdir.[2]
 
Vazıyet hakikaten, bu derecede ciddiyet arzediyor. Konuyu en vurgulu bir surette masaya yatıran ve en ısrarlı bir surette gündemde tutan kişi olan Huntington olduğuna göre, O'nun  problemin kökenleri ve ileriki safhalarda ulaşabileceği merhaleler hakkındaki tahlilini kendisinden dinlemekte fayda olsa gerektir[3]:
 
"20'nci yüzyıl ortalarına gelindiğinde Amerika, Anglo-Protestan kültürün egemenliğinde birçok alt kültürü kapsayan ve söz konusu egemen kültüre dayalı ortak bir politik ruha sahip, birçok etnik kökeni, birçok ırkı kucaklayan bir topluma dönüşmüş durumdaydı. 20'nci yüzyılın sonlarında ise öyle gelişmeler oldu ki, eğer bu gelişmeler sürseydi, Amerika iki anadile sahip, kültürel açıdan iki (Anglo-Protestan ve Hispanik) kola ayrılmış, Anglo-Hispanik bir topluma dönüşebilirdi. Bu eğilim, bir dereceye kadar, entelektüel ve politik elitler arasında çokkültürlülük ve çeşitlilik doktrinlerinin popüler olmasından ve bu doktrinlerin teşvik edilmesi ve onaylanmasıyla etkin hale gelen iki dilde eğitim ve pozitif ayrımcılık politikalarından kaynaklanıyordu. Bununla birlikte, kültürel olarak iki kola ayrılmaya giden eğilimin gerçek itici gücü Latin Amerika, özellikle Meksika kökenli göçler oldu."
 
"Meksikalı göçü, Amerikalıların 1830'lu ve 1840'lı yıllarda Meksika'dan zorla aldığı bölgelerin demografik anlamda yeniden ele geçirilmesine (reconquista) doğru ilerliyor; bu bölgeler, biraz farklı olmakla birlikte, Güney Florida'da ortaya çıkan Kübalılaşmaya benz­er biçimde, Meksikalılaşıyor. Bu durum aynı zamanda, Meksika ile Amerika arasındaki sınırı bulanık hale getiriyor; Amerikalıları çok farklı bir kültürle tanıştırırken, bazı bölgelerde yarı Amerikalı yarı Meksikalı, harmanlanmış bir toplum ve kültürün yükselişini teşvik ediyor. Diğer Latin Amerika ülkelerinden kaynaklanan göçlerle birlikte, Amerika'da Hispanikleşme ve Anglo-Hispanik bir topluma uygun sosyal, linguistik ve ekonomik uygulamalar ilerliyor."
 
"Meksikalı göçünün bu etkilere yol açmasının nedeni, diğer halkların geçmişteki ve bugünkü göçlerinden farklı özelliklere sahip olması ve Meksikalı göçmenler ve çocuklarının Amerikan toplumuyla, diğer göçmen grupların geçmişte ve bugün kaynaştığı oranda kaynaşmamalarıdır."
 
Yazısının hemen bundan sonraki kısmında, "Meksikalı Göçü Neden Farklı?" başlıklı ara bölüme, "Çağımızın Meksikalı göçü, Amerika tarihinde görülmemiş bir örnek oluşturuyor. Geçmişteki göçlerden edinilen deneyim ve dersler, Meksikalı göçünün dinamiğini ve sonuçlarını anlamamıza fazla katkı sağlamaz." diyerek giriş yapan Huntington, Meksika göçünün, geçmişteki göçlerden ve çağımızdaki göçlerin birçoğundan, altı etkene bağlı olarak farklılık gösterdiğini söylüyor: Komşuluk, Rakamlar, Yasadışılık, Bölgesel Yoğunluk, Süreklilik ve Tarihi Varlık. Bunlardan sonuncusu olan "Tarihi" Varlık etkeni, yukarıdaki iktibasta zikredilen "Meksikalı göçü, Amerikalıların 1830'lu ve 1840'lı yıllarda Meksika'dan zorla aldığı bölgelerin demografik anlamda yeniden ele geçirilmesine (reconquista) doğru ilerliyor" ifadesi ışığında daha bir anlam kazanıyor ve İspaniklerin Mülk'ün tapusuna niçin ve hangi saiklerle el uzatır hale gelebildiklerini daha bir açıklığa kavuşturuyor
 
 
[1] S. P. Huntington., "The Hispanic Challenge"., Foreign Policy; March / April 2004, Issue 141, p.31;
[2] S. P. Huntington., aynı mak., p.44-45; [3] S. P. Huntington., Biz Kimiz? – Amerika'nın Ulusal Kimlik Arayışı., Çev.: Aytül Özer., CSA Global Yayın Ajansı., İstanbul, Ekim 2004, s.221-222
Yazıyı PDF dosyası olarak indirmek için tıklayınız. [ Boyutu: 195,05 KB ]




Copyright ©2006-2024, Durmuş Hocaoğlu

Sitede yayınlanmakta olan yazılar kaynak göstermek şartıyla kullanılabilir.

Anasayfa  |  Biyografi  |  Kitaplar  |  Yazılar
Bildiriler  |  Röportajlar  |  İletişim