ANASAYFA BİYOGRAFİ KİTAPLAR YAZILAR BİLDİRİLER RÖPORTAJLAR KÜTÜPHANE İLETİŞİM
        Detaylı Arama

Facebook'ta Paylaş

Vazıyet Ne Merkezde?
Durmuş Hocaoğlu

Yeniçağ Gazetesi / 22.06.2007 Cuma
Vazıyet şu merkezde diyebilirim, ezcümle:
 
Türkiye tam olarak seçim sath-ı mâiline girmiş bulunuyor: Her fiil ve icraat buna göre şekilleniyor; bir yere kadar normal, ama "bir yere kadar". Hâlbuki - her ne kadar cem'an bir ay kalmış olsa da – günü gününe mutlaka halledilmesi şart olan ve muacceliyyet kesbetmiş mes'elelerimiz var ve bunlar da olduğu gibi yüzüstü bırakılmış bulunuyor; sanki seçimden sonra hepsi şıpın işi halledilecekmiş gibi.
 
Te'hiri büyük kayıplara sebebiyet vermesi kaçınılmaz olan bu mes'elelerin en başında, hiç şüphesiz, artık bir kördüğüme dönüşmüş bulunan, adı bile yanlış telâffuz edilen  şu mâlûm "terör" geliyor. Dikkat buyrulacak olursa, uzunca bir müddet terörün kaynağı olarak Irak gösterildi, buna bağlı olarak gayet iddialı "sınır ötesi operasyon" kelâmları edildi ve kelâmdan da öte, Irak hudûdu civârında yine gayet gösterişli askerî hareketlilikler icrâ edildi ve.. ve derken, operasyon için sâdece Hükûmet'in siyâsî kararının beklendiğini, askerî olarak her türlü hazırlığın yapıldığını bildiren Genel Kurmay ile aksi kanaatte olan Hükûmet arasında medya üzerinden yürütülen tartışmalardan sonra, tam da bizzat Sayın Başbakan tarafından "içerideki beşbin teröristi halledildik de sıra dışarıdaki beşyüz teröriste mi geldi" şeklinde yapılan ve siyâset literatürüne geçeceğinden şüphe duyulması imkansız olan hârikulâde açıklamanın akabinde asker ve sivil erkânın müştereken akdettiği toplantıdan "uyum" bildirisi" çıktı. Pek âlâ; ancak, ne demek ola bu işbu "uyum içindeyiz"? Bir yandan hiçbir şey, bir yandan çok şey; hiçbir şey, çünkü, bu takdirde bütün iddiaların mesnetsiz olduğuna ve Amerika'nın "bu iyi bir fikir değil" dediği noktaya gelindiğine delâlet etmektedir; ve yine çok şey, bu takdirde de "bu iş böyler gelmiş böyle gidecek" demek olmaktadır. Her hâlü kârda, olan, evvelen vatan için can veren gençlerimize ve âilelerine ve sâniyen de Türkiye'ye oluyor; bunlarla alâkalı gamı kasavâti olmayanlar için değişen birşey yok nasıl olsa: Yine hayat akıp gidiyor, yine herkes kazanç peşinde, yine ülke yağmalanıyor "vesâire..."
 
***
 
Gelelim siyâsete; ezcümle o da şöyle: AKP'nin ve Sayın Erdoğan'ın bir ara hayli düşme gösteren "reytingi", bitmeyen, durup durup nükseden/nüksettirilen laiklikti, başörtüsüydü, Cumhurbaşkanlığı seçimiydi, Cumhuriyet mitingleri derken tekrar yükseldi, çok şükür. Ve çok şükür ki bu sûretle Türkiye tekrar bir dönem daha AKP'nin mâhir ellerine ustalıklı manevralarla teslîm edilmiş oluyor. Doğrusu siyâset de buna denir hani.
 
Yine doğrusu şu ki, el'ân ülkemizde iki parti var: "AKP" ve "VDP", yâni "Ve Diğerleri Partisi".
 
AKP'yi geçelim; beş yıldır iyi tanıdık ve anlaşılan o ki başımızın karı olacak. Gelelim, "Ve Diğerleri Partisi"ne. Bir şûbesi CHP ve ne ise yine o; kırk yıllık Yani, hakîkaten Kânî olmuyor. Adları bile batıp çıkan ANAP ve DYP şûbelerinin siyâsî misyonları ise çoktan bitti. ANAP zâten bitmişti, Sayın Mumcu O'nu boşuna cankeş etti, ama mevtâ dirilmiyor bir türlü. Sayın Ağar'a gelince: O'nun kariyeri ise, aslında, daha aylar önce, "düz ovada siyâset" formülü ile, başlamadan bitmişti, şimdi bitiş tescillendi, o kadar. BBP mi dediniz? Bana öyle geliyor ki Sayın Yazıcıoğlu – ki fikrimce siyâset sahnesindeki en dürüst kişilerden biridir – onbeş yıllık mâceranın sonunda, niçin hâlâ bulunduğu yerde çakılıp kaldığının muhâsebesini yapmadıkça, bağımsız aday olarak Meclis'e girmekle bu işin götürülemeyeceğini, siyâsî parti ile siyâsî klübün farklı şeyler olduğunu kabûl etmedikçe çözümün kapısını bile aralayamaz. Ya MHP? O'nun için söyleyeceğim iki şeyden birisi, çok kıymetli adayları olmasına rağmen bir parti olarak MHP'yi göremediğim ve ikincisi de, milliyetçilik potansiyeli bu kadar yüksek bir cemiyette bile açık kimlikle ve hele bir de bu usûl ve uslûpla "milliyetçilik" yapmanın niçin "asil ve necip" Türk Halkı'ndan kendisini sevk ve idâre etmek üzere vekâlet almaya kifâyet etmediğini ve edemeyeceğini halâ idrâk edememiş olmasıdır.
 
***
 
"Ve Diğerleri Partisi"nin "ve diğerleri"ne gelince; şimdilik söylenecek fazla birşey yok: Hem, hemen hemen hepsi küsûrat ve hem de sütun bitti.
Yazıyı PDF dosyası olarak indirmek için tıklayınız. [ Boyutu: 224,65 KB ]




Copyright ©2006-2024, Durmuş Hocaoğlu

Sitede yayınlanmakta olan yazılar kaynak göstermek şartıyla kullanılabilir.

Anasayfa  |  Biyografi  |  Kitaplar  |  Yazılar
Bildiriler  |  Röportajlar  |  İletişim